İzmir Çeşme Alaçatı Kuşadası Turu 2 Gece Konaklamalı

İstanbul’dan kalkışımız ardından “Dağdaki Efes” adıyla anılan güzeller güzeli eski bir Rum köyü olan Şirince‘ye hareket ediyoruz. Şirince gezimizde bizleri mor çiçekli hatmiler, deve dikenleri, zeytinlikler, mandalina ve incir ağaçları yol boyunca karşılıyor. Burası evleriyle, doğasıyla, tarihiyle adeta cennetten bir köşe gibi. Buradaki gezimizin ardından gören herkesi büyüleyen önceleri bir liman şehri olan Efes Antik Kenti’ne hareket ediyoruz. Küretler Caddesi, Arcadıane Caddesi, Trajan Çeşmesi, Herakles Kapısı, Memmius Anıtı, Hadrian Tapınağı, Scholastika Hamamları, Gymnasion, Agora, Parlemento Binası, Odeon, Mozaikli Kaldırım, Palaestra, Eshabı Kehf, Tiyatro, Artemis Tapınağı’nı gördükten sonra Kuşadası’na hareket ediyoruz. Burada vereceğimiz serbest zaman ardından otelimize doğru hareket ediyoruz Akşam yemeği otelimizde

Sabah otelimizde alınan kahvaltı sonrasında İzmir'in kalbi olan Konak Meydan’ından panoramik olarak, Kordon, Saat Kulesi, Hükümet Konağı’nı görerek, Asansör (Panoramik) gezisini yapıyoruz ve sonrasında Çeşme’ye hareket ediyoruz. Çeşme’de gezimize ilk olarak Çeşme Kalesi ile başlıyoruz. Kalenin muhteşem manzarası eşliğinde rehberimizin anlatımını dinliyoruz. 1528 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan Kervansaray’ı görüyoruz. Sonrasında Çeşme Meydan’da serbest zamanın ardından Alaçatı'ya doğru hareket ediyoruz. Alaçatı’nın en güzel yerel ürünlerini ve keyifli hediyelikleri alabileceğimiz, Alaçatı Pazarı, Alaçatı’nın meşhur sokakları ve Rum mimarisi ile Osmanlı mimarisinin birleştiği sokakları geziyoruz ve ardından tekrar otelimize doğru yola çıkıyoruz. Konaklama ve akşam yemeği otelde.

Otelde alacağımız kahvaltı sonrasında eşyalarımız ile birlikte otelden ayrılarak Ayvalık merkeze doğru hareket ediyoruz. Buradaki gezimizden sonra Ege’nin en şirin adalarından biri olan Cunda Adası’na geçiyoruz. Rehberimiz eşliğinde sırasıyla Taksikiyaris Kilisesi, Güneş Saati ve Kordon gezilerimiz sonrasında Taş Kahve’de çay ve kahve için serbest zaman. Dileyen misafirlerimiz serbest zaman esnasında yerel halkın açmış olduğu hediyelik eşya çarşılarında dolaşabilir. Gezimizin son durağı ise Şeytan Sofrası oluyor. Rivayete göre tepeye vardığınızda ziyaretçiler tarafından dilek dilenerek içine bozuk para atılan bir ayak izi göreceksiniz. İnanışa göre bu ayak izi Şeytan’a ait. Diğer ayağının izinin de karşı dağda bulunduğu söylenmekte. Ancak tabiî ki tüm bunlar bir efsane. İster bu efsanenin bir parçası olur bir dilekte bulunursunuz isterseniz de eşsiz manzaranın tadını doyasıya yaşarsınız, tercih sizin. Şeytan sonrasında güneşi batırdıktan sonra gezimizi sonlandırıyor, İstanbul’a doğru yola çıkıyoruz.